Son yıllarda çayın tahtını iyiden iyiye sallamaya başlayan kahve, birçok insan için sabah uyanır uyanmaz güne iyi başlamak için tükettiği bir içecek haline geldi. Kimisi güne başlamak için ekstra enerji verdiği için, kimisi de lezzetinden vazgeçemediği için kahve içmeyi tercih ediyor. Kahve tutkunları gün içinde de her fırsatta ellerine bir fincan kahve almayı ihmal etmiyor. Aslında kahve tutkunlarına hak vermek gerekiyor. Zira bu lezzetli sıcak içeceğin öğrendiğinizde şaşıracağınız birçok faydası var. ViraListe olarak kahvenin şaşırtıcı faydalarını bir liste haline getirdik.
#1. Kahve Sizi Enerjiyle Doldurur
Daha önce bahsettiğimiz gibi, kahvenin en belirgin faydası, sizi her sabah daha az yorgun ve daha enerjik hissettirerek kendinize yardımcı olabilmenizdir.
Bunun nedeni, kahvenin yüksek miktarda kafein (dünyada en çok tüketilen psikoaktif uyarıcı madde) içermesidir.
Kafein, sinir sistemini etkileyerek çalışır. Noradrenalin nöronlarını aktive eder ve lokal dopamin salınımını etkiler. Bu, beyindeki nöronların ateşlenmesini arttırır, böylelikle size enerji verir ve sizi daha uyanık hale getirir.
VİDEO: Kahve beynimizi tam olarak nasıl etkiler? (TÜRKÇE ALTYAZILI)
#2. Kahve Daha Mutlu Hissetmenize Yardımcı Olabilir
Bir araştırmaya göre, kahvenin birçok faydasından birisi de depresyondaki yenilgilere yardımcı olabilmesidir.
Depresyon sık görülen ancak yaygın olarak yanlış anlaşılan bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre depresyon, dünya üzerine en yaygın zihinsel hastalık olup, 120 milyondan fazla kişiyi etkilemektedir.
Depresyon, üzüntü, ilgi veya zevk kaybı, suçluluk duygusu ya da düşük öz değer, uykuma zorluğu, iştah kaybı, yorgunluk hissi ve konsantrasyon eksikliği ile kendini gösteren bir hastalıktır.
Depresyon, uzun süreli ya da tekrarlayan türden olabilir. Bu, bireyin iş yerinde, evde veya okulda çalışabilme veya günlük yaşamla baş edilme kabiliyetine göre değişmektedir. En şiddetli depresyon intihara yol açabilir.
Yapılan bir araştırmada ABD’de her 100 kişiden 4.1’inde depresyon belirtileri görülmektedir. Ancak Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, günde 4 fincan kahve içen kadınların depresyona girme olasılıklarının %20 azaldığı tespit edilmiştir.
Benzer bir başka araştırma ise, günde 4 fincan veya daha fazla kahve içen insanların %53 daha az intihara meyilli olduğunu göstermiştir.
#3. Gerekli Besinlerle Doludur
Tıpkı tohumu yenilen fasulye, nohut, mercimek ve pirinç gibi kahve çekirdeği de vitaminler ve mineraller gibi pek çok temel besleyici içermektedir. Bir büyük fincan (kupa) kahve aşağıdaki maddeleri içermektedir:
- Riboflavin (B2 vitamini): Günlük ihtiyacın % 11’i
- Pantotenik asit (vitamin B5): Günlük ihtiyacın % 6’sı
- Manganez: Günlük ihtiyacın % 3’ü
- Potasyum: Günlük ihtiyacın % 3’ü
- Magnezyum: Günlük ihtiyacın % 2’si
- Niasin (B3): Günlük ihtiyacın % 2’si
- Folat (folik asit): Günlük ihtiyacın % 1’i
- Fosfor: Günlük ihtiyacın % 1’i
- Protein: Günlük ihtiyacın % 1’i
Beslenme söz konusu olduğunda yüzde 1 veya 2 büyük sayılar değildir. Ancak çoğu kahve tutkunu günde bir kupadan daha fazlasını tüketmektedir. Bu nedenle bu sayıların ne kadar çabuk arttığını basitçe hesaplayabilirsiniz.
#4. Kahve Bir Antioksidandır
Antioksidanlar insan vücudu için inanılmaz derecede önemlidir. Kardiyovasküler hastalıklar (kalp hastalığı ve inme) gibi dünyanın en ölümcül hastalıklarına neden olan, serbest radikallerle ve inflamasyonla savaşırlar.
Kahve antioksidanlar açısından oldukça zengindir. Bazı çalışmalar, insanların diyetlerinde meyve ve sebzelerden aldıkları antioksidandan daha fazlasını kahveden aldığını göstermiştir.
Kahvenin antioksidan gücünün, çeşitli hastalıklara yol açan iltihaplanmayı önlediği gösterilmiştir. Nöroloji, Nöroşirürji ve Psikiyatri Dergisi’ne göre yapılan son araştırmalar, günde 4 fincan kahve içmenin Multiple skleroz (Çoklu sertleşim) (MS) riskini düşürebileceğini göstermiştir.
#5. Kahve Tip 2 Diyabet Riskini Düşürebilir
Tip 2 diyabet dünyada her yıl yaklaşık 300 milyon insanı etkiliyor. Amerikan Diyabet Derneğine göre, 29.1 milyon Amerikalı (veya tüm nüfusun %9.3’ü) diyabet hastasıdır ve her yıl 1.4 milyon kişiye diyabet teşhisi konulmaktadır. Hastalık, anormal yükselmiş kan şekeri seviyeleri ve insülin direnci ile kendini göstermektedir.
Araştırmalar, kahve içenlerin tip 2 diyabet riskinin daha düşük olduğunu göstermiştir. Düzenli kahve içenlerin diyabet riskinin %25’in altında düştüğünü gösteren çok sayıda çalışma yürütülmüştür.
Konuyla ilgili sayısız çalışmanın derlendiği bir makalede, günlük bir fincan kahve içmenin şeker hastalığı gelişme riskini %7 oranında düşürdüğü belirtilmiştir.
#6. Kahve Kronik Hastalıklar Oluşma Riskini Düşürür
Alzheimer ve Parkinson var olan en yıpratıcı nörolojik hastalıklardan ikisidir. Maalesef henüz tedavileri yoktur.
Alzheimer, dünya çapında demansın önde gelen sebebidir. Tipik olarak hafızadaki yetersizlikle başlar, yavaş yavaş daha şiddetli hale gelir ve nihayetinde hastayı aciz duruma getirir.
Parkinson, çoğunlukla yaşlı insanları etkileyen bir sinir sistemi hastalığıdır. Genellikle 50 yaşın üstündeki kişilerde görülür. Kişinin hareketliliğini ciddi anlamda kısıtladığı için günlük yaşantısını zorlaştırır.
Çok sayıda araştırma, kahve içenlerin her iki hastalığa yakalanma riskinin önemli ölçüde azaldığını göstermiştir.
Araştırmalar, kahve içenlerde alzheimer hastalığı gelişme riskinin %65, parkinson hastalığının ise %60 oranında düştüğünü göstermektedir.
#7. Kahve Kansere Yakalanma Riskini Düşürür
Kahvenin diğer faydalarından biri de, belirli kanser türlerinin gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabilmesidir.
Dünya çapında önde gelen ölüm nedenlerinden biri olan kanser, hücrelerin normal sınırlarının ötesinde anormal büyümesi ile meydana gelen hastalık grubu için kullanılan genel bir terimdir. Kanserli hücreler genişleyerek komşu hücrelere yayılma eğilimindedir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, 2015 yılında %30-50’si önlenebilir olmak üzere 8,8 milyon kişi kanser nedeniyle ölmüştür. Ayrıca, kanserin küresel ekonomik maliyetinin 1.16 trilyon dolar olduğunu tahmin ediliyor.
Bir araştırmaya göre, kahvenin hem kolorektal hem de karaciğer kanserini önlemeye yardımcı olduğu tespit edilmiştir. Bu iki kanser türü, kanser ölümlerinin küresel ölçeğe göre üçüncü ve dördüncü sıralarındadır.
American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan ve 489.706 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırma, günde 4 fincan veya daha fazla kahve içenlerde kolorektal kanser gelişme riskinin %15 düştüğünü göstermiştir.
Daha farklı araştırmalar ise kahve içenlerde karaciğer kanseri gelişme riskinin %40 azaldığını göstermiştir.
#8. Kahve Kalbi Korur
Araştırmalar, günde sadece 2 fincan kahvenin kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölüm riskini önemli ölçüde azaltabileceğini göstermiştir.
Japonya’da yapılan bir araştırma, günde 2 fincan kahve içen katılımcıların kardiyovasküler hastalık riskinin %38’e düştüğünü göstermiştir.
#9. Kahve Daha Fazla Yağ Yakmaya Yardımcı Olabilir
Kahvenin faydalarından biri de, yağ yakmaya yardımcı olma kabiliyetidir. Bu, neredeyse tüm hazır yağ yakıcı ürünlerde bulunmasının nedenlerinden biridir.
Bir araştırma, kafeinin metabolizma hızını %11’e kadar yükseltebileceğini göstermiştir.
American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir çalışma ise, kafeinin yağ yakmayı kilolu kişilerde %10, normal bireylerde ise %29 oranında artırabildiği tespit edilmiştir.
Farklı bir araştırma ise, kafeinin sinir sistemini uyararak vücuttaki yağı parçalamak için yağ hücrelerine sinyal göndermesini sağladığı bulunmuştur.
Kafein ayrıca vücudun yağları parçalamasını ve yağ hücrelerinin serbest yağ asidi olarak kan içine salınmasını ve böylelikle onları yakıt olarak kullanmasını sağlar.
#10. Kahve Fiziksel Performansı Artırabilir
Kafein, epinefrin (adrenalin) salgılanmasını teşvik ederek kandaki adrenalin seviyesini arttırır. Bir araştırma bunun sonucunda fiziksel performansın yaklaşık %11 artabileceğini göstermiştir.
Ayrıca bazı araştırmalarda, egzersiz sonunda içilen 2 fincan kahvenin egzersiz sonrası kas ağrılarını %48 azaltabileceği tespit edilmiştir.
#11. Kahve Ömrün Uzamasına Yardımcı Olabilir
Kahvenin faydalarından biri de ömrü uzattığı gerçeğidir.
Daha önce bahsettiğimiz araştırmalarla birlikte ele alındığında, kahvenin potansiyel olarak ömrü uzatabileceği gerçeği şaşırtıcı olmayacaktır.
Araştırmalar, hastalıklara bağlı ölüm riskinin kahve içen erkeklerde %20, kadınlarda ise %26 oranında daha düşük olduğunu gösteriyor.
Kahve ilk keşfedildiğinde keçiler tarafıdan tüketilmiş diyorlardı, o zamandan bu zamana dünya üzerinde kahve tüketimi son derece artı. Buda hep faydalarını ve zararlarını ortaya çıkardı. Bence her zaman aşırı tüketim zararlıdır. Kahveyi tadında tüketmek lazım.